Up-cycling yani ileri dönüşüm artık çok uzak bir oluşum değil. İklim krizleri, ekosistemin ciddi anlamda bozulmaya başlaması, günlerce süren yangınlar, sezonların kayması gibi dünya ve insanlığı etkileyen problemler gündem konusu ve moda dünyasında yerini almış trendler arasında. Çok daha fazla bilinçlenmeye başladık, adımlarımızı düşünerek atıyor yeni bir döngünün parçası olmaya çalışıyoruz. Biz 2016 yılında başladık bu döngüye katılmaya. 4,5 senedir atılan kumaşları toplayıp yeni tasarımlara çeviriyoruz. İleri dönüşüm tam olarak bu demek yani zaten var olan bir malzemeyi yeni bir şeye dönüştürmek, ömrünü uzatmak, onarmak. Malzemeleri kimyasal dönüşüme sokmamak.
Çünkü , her 100 kiloluk atığın 4,63 kilosu tekstil atığı olarak tahmin ediliyor. Tüm dünyada hazır giyim üretiminin yıllık 80 milyon tonun üzerinde olduğunu düşünülüyor. Tekstil ürünlerinin yılda yalnızca %15’i geri dönüştürülüyor ve %85’i geri çöplere yollanıyor. Çöpe gidemeyen kumaşlar özellikle giysiler 3. Dünya ülkelerine doğru yola çıkıyor ve pazarlarda ikinci kalite olarak satılıyor. Hızlı moda sisteminde o kadar çok giysi üretiliyor sezon sonunda seyahat etmek zorunda kalıyorlar. Konu ile ilgili detaylı bilgi edinmek isterseniz Aposto bülteninin Angst serisinde okuyabilirsiniz. GİYSİLERİN YOLCULUĞU (I)
Kısaca kumaş ömürlerini sürdürmek bizim için sürdürülebilirlik çalışmalarının bir tanesi. Seyahatlerimiz sırasında kilolarca kumaş topluyoruz. Şimdiye kadar topladığımız en hacimli kumaş miktarı bu yaz Karadeniz’de gerçekleşti. Uzun araştırmalarımız sonucunda bir depoda atılmayı hatta yakılmayı bekleyen 500 kilo kumaş kurtardık. Bir buçuk aylık bir süreç sonrası onları atölyemize taşıyabildik. Kış koleksiyonunun neredeyse tamamı Karadeniz’den geliyor.